Binaların kirliliğiyle engellenmemiş vahalardan bugüne kadar kaçınılması gereken destinasyonardan mutlaka görülmesi gereken yerlere dönüşen şaşırtıcı şehir ve ülkelere, aile tatillerinden doğa turlarına kadar 2015 yılı planlarınıza eklenmesi gereken seyahat önerilerine başlıyoruz. Portekiz'in Alentejo Bölgesi'nden Şili'nin kuzeyine uzanıp, Balkanlar'dan Quebec'e bir yolculuğa çıkmaya hazırlanın! Seyahate gitmeye karar verip, programlayacak vaktiniz yoksa kendinize uygun bir seyahat tasarımı satın alıp, gün gün, saat saat seyahat planınızı oluşturabilirsiniz. Daha fazla bilgi için hemen tıkla!

• Bourgogne, Fransa

Fransa haritasına baktığınızda, merkez bölgesine yakın konumlanan La Bourgogne, her şeyden önce tarihi bir bölge. Konu tarihle ilişkilendirdiğinde de eski zamanların zenginliğini yansıtan kalıntılar, yapılar, kasabalar peşi sıra sizi bekliyor. Peki, neden Bourgogne? Provence Bölgesi, aşk şehri Paris, Côte d'Azur, Normandie ve daha niceleri. Fransa’da adım adım keşfedilecek, görülecek yüzlerce adres yazmak mümkün. Şarapları ve üzüm bağlarıyla bilinen Bourgogne Bölgesi, özellikle bu konuda adını Chablis ve Nuits-St-Georges kasabaları ile duyurdu. Koca bölgenin güzelliği bunlarla sınırlı değil elbette, Rönesans şatolarıyla hareketlenen kırsal kasabaları, kale şehirleri, üzüm bağlarıyla Fransa'nın zengin ve köklü geçmişinin avantajını bir kez daha gösteriyor.

• Alentejo, Portekiz

Portekiz'in güney bölgesi Alentejo, mutfağı, doğası, üzüm bağları, kalabalıktan arındırılmış kasabalarıyla tam da huzur dediğiniz duygunun karşılığını veriyor. Üzüm bağları ve zeytin ağaçlarının kök saldığı bölgenin doğallığı kadar bu doğaya saygılı bir şekilde inşa edilen tasarım otelleri de övgüyü hak ediyor. Koşuşturmacalardan sıkılıp nefes almak, doğayı dinlemek, yeni keşifler yapmak, yeni tatlar denemek için çıkacağınız bu yolda altın rengi kuru ovalar, engebeli kıyı şeridi, kademeli yamaçları eşlik edecek. Mağribi ve Ortaçağ kasabalarının dokusunu hissederken, yerli halkın zanaat gelenekleri yüzünüzde tatlı tebessümler oluşturuyor. Şarapçılık konusunda Portekiz’in önemli merkezlerinden biri olan Alentejo’nun şık otellerinin spalarında vino-terapi masajlarını denemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Bu bölgede bizim favori otelimiz ise L’AND Vineyards.

• Quebec, Kanada

Her ne kadar Montreal'in gölgesinde kaldığını düşünseniz de Kanada'nın, Amerika kıtası içerisinde Avrupa'yı yaşatan derin ve anlamlı şehri Quebec, bu yıl uzak rotalar listenizde mutlaka olmalı. Fransız kültürünün şehir sanatında, sokaklarında, sofralarında buram buram yaşandığı Quebec, yaşanılası şehirler arasında bizce iyi bir sıralamayı hak ediyor. 1985 yılından beri Kültür Mirası Listesi'nde yer alan eski şehir merkezi, 1893 yılında açılan Frontenac Şatosu, Notre-Dame katedrali, Hotel De Ville, şehrin en eski binalarının yenilenmiş olduğu Lower Town tarihi şehir merkezinin incileri. Quebec manzarasını izlemek için Levis adasına feribotla geçmenizi öneririz. Müzeler ve sanat galerileri arasında geçecek günlerinizi birbirinden leziz ve havalı restoranlarında yemek yiyerek ödüllendirmelisiniz.

• Valais Kantonu, İsviçre

İsviçre, Avrupa'nın diğer ülkelerine kıyasla her zaman daha ağırbaşlı, kuşkusuz daha zengin, refah seviyesi konusunda artık hiçbir tartışmanın olmadığı bir ülke. İsviçre'nin Gletsch buzulundan Cenevre Gölü'ne uzanan Valais Kantonu, bir yanda Alman kültürünü diğer yanda Fransız kültürünü aynı anda yaşayabileceğiniz etkileyici bir bölge. Hem yaz mevsiminde hem de kış aylarında iki farklı karaktere bürünen kantonu yılın her dönemi gidebilirsiniz. Yılın 300 günü güneş alan Valais, güneş ve doğa sevenler için gerçek bir aşka dönüşebilir. Masmavi gökyüzü, güneşin altın rengiyle bir ışık görseline dönüşen dağ manzaraları, üzüm bağları huzur arayanların tam da beklediği bir manzara. 8.000 km uzunluğundaki dağ yürüyüşü rotaları, bisiklet yolları ve sempatik kasabaları doğa dostlarının yüzünden tebessümü eksik bırakmayacak. Kış aylarında, 4000 metre yükseklikteki karlarla kaplı 2400 metre uzunluğuna varan pistleri ve otelleriyle kış sporu için harika bir seçenek.

• Elqui Vadisi, Şili

İnce, uzun bir çubuğu andıran dünyanın en farklı iklimlerinin buluştuğu ülkesi Şili, Güney Amerika'nın belki de doğal olarak en zengin topraklarına sahip. Kızılderili halkın konuştuğu Aymara dilinde "dünyanın sonu" anlamına gelen Şili'nin coğrafi konumuna bakınca, bu betimleme anlamlı geliyor. Doğudan batıya genişliği olmasa da kuzeyden güney uca kadar uzanan ülke bu sayede onlarca iklim ve bitki türlerine sahip. Şili'nin kuzeyi Afrika çöllerini, orta bölgeleri Akdeniz'i, güneye doğru yer alan Los LAgos bölgesi İsviçre Alplerini, güneyi ise Norveç'i andıran kanallarıyla dünyanın her coğrafyasını tek bir coğrafyada buluşturuyor. Şili'nin kuzeyinde yer alan Elqui Vadisi, kurak çöl iklimi ve berrak gökyüzü sayesinde dünyanın en büyük teleskop gözlem alanı. Gökyüzünü hiç bu kadar parlak ve yakından görme imkânınız olmuş muydu bilmiyorum ama bu topraklar size bunu vaat ediyor. Astroturizmin kalbi halini alan vadide gökyüzünü izleyeceğiniz tasarım oteli Elqui Domos cam tavanları ve geniş pencereleri sayesinde sizi bu manzaradan mahrum bırakmıyor.

• Makedonya

Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz, Almanya derken Avrupa'nın güneydoğusunu saran Balkanlar'ın tarihini, coğrafyasını ve güzelliğini görmezden gelmişiz. Arnavutluk, Karadağ, Hırvatistan gibi son yıllarda gezginlerin radarına takılmayı başaran Makedonya bize yakın kültürü, ortak yaşanmışlıklarımız, tarihi eserleri ve mimari güzellikleri, bazen mutlu bazen hüzünlü hikâyeleriyle içinizi ısıtan bir ülke. Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti'nin izlerini taşıyan yaşam kültüründe başta başkent Üsküp olmak üzere özellikle kırsal kesimlerin güzelliği ve doğallığı şaşırtıcı ve insanı etkileyen bir iz bırakıyor. Soğuk sosyalist iklimden ziyade sıcacık bir coğrafyayla karşılaşacağınız Makedonya’nın başkenti Üsküp, hem mimari eserleri ve şehir düzeni hem değişen çehresiyle sevenin de sevmeyenin de olduğu ilginç bir destinasyona dönüştü. Her şey bir yana yemeklerin teker teker denemek için bile gidilmesi gereken Makedonya’nın Mc Donald’s zincirinden arındırılmış birkaç noktadan biri olduğunu hatırlatalım.

• Gürcistan

Karadeniz’in doğu kıyısında, Güney Kafkasya’da yer alan Gürcistan, yanı başımızda olsa da uzak kaldığımız coğrafyalardan bir tanesi. Bu eksiklik yalnız bizim değil dünya gezginlerinin de ilgisini çekmiş olacak ki 2015'de seyahat edilmesi gereken yerler listesinde yer almayı başarmış. Birçok uzmana göre, yeni nesil şarap bölgesi olmaya adat olan Gürcistan, geleneksel şarap üretimi, yüzlerce yerli üzüm çeşidi, nefes kesen manzaralarıyla çekici bir seyahat noktası. Kış aylarından ziyade bahar ve yaz aylarında gezilecek bir şehir olan Tiflis yaya olarak kolaylıkla keşfedebileceğiniz bir başkent. Tarihi dokusunu sokaklarında ve caddelerinde dolaşırken daha iyi kavradığınız da bir gerçek. Şehirdeki şarap evlerinin sayısının artması, Tiflis’te düzenlenen şarap festivalleri sayesinde olmuş. Bu yerel şaraplara Gürcü mutfağının geleneksel tarifleri eşlik ediyor.

• Umman

Arap Yarımadası'nın güneydoğusundaki Umman Sultanlığı tek kelimeyle şaşırtıcı! Farklı bir mistik havanın, dokunun olduğu Umman topraklarında 10 bin yılı aşan bir insanlık tarihinin olduğunu göz önüne alırsak bu topraklardaki derinliği belki biraz ifade etmiş olabiliriz. Adını, "Ateşin Anası" anlamına gelen "Umm an nar"dan almış Umman, Hint Okyanusu'na kıyısı olduğu için daha ılıman bir karaktere bürünmüş. Başka bir dünyaya gelmiş gibi hissettiğiniz Umman'ın başkenti Maskat öyle yemyeşil, harika bir şehir değil. Ama İslam ve Arap Yarımadası'nın mimarisi ve inançları altında insanı etkileyen bir mizaca sahip. Lüks resort otelleri ise kesinlikle bambaşka bir zamana ait. Konfordan ve lüksten bol bir şeyin olmadığı otellerde konaklayıp, deniz ve havuz sefası yapmak, çöl turlarına katılmak ilginç bir deneyim olabilir.