Şehirleşme demek yalnızca yüksek binalar, modern mekanlar demek değil elbette! Bunu unutmayan gelişirken doğadan kopmayan ve insanlara yeşil alanlar sunan şehirler arasında öncü olan, bu konuda diğer büyük şehirlere göre kat kat yol alan Avrupa kentlerinde gezerken, gözünüz yeşilin her tonunu görmeye devam edecek.

• Ljubljana

Avrupa'nın sükse yapmış şehirlerinin yanında daha az bilinen bir şehir olsa da Slovenya'nın başkenti olan Ljubljana size, beklediğinizden daha fazlasını veriyor. Küçük olmasına rağmen son derece renkli bir şehir olan Ljubljana’nın Rönesans ve Barok mimarideki tarihi yapıları, kalesinden seyrine doyulmayan şehir manzarası arasında size her an yemyeşil ağaçlar ve parklar eşlik ediyor. Tarih, mimari ve doğanın daha güzel bir üçlemesi olamazdı! Ayrıca unutmadan, Ljubljana manzarasının hakkını vermek için sıcak balona binmeli ve bol bol fotoğraf çekmelisiniz.

• Bristol

İngiltere'nin en yeşil şehirlerinden birine merhaba diyelim! Ülkenin güney batısında yer alan ve tarihte hatrı sayılır bir liman şehri olan Bristol, Avon Nehri kıyısında kurulmasının avantajını yeşil alanlarının bolluğuyla yaşıyor. Doğal rezervlerle çevrilen tarihi şehir Cotswolds, Brecon Beacons Ulusal Parkı ve Somerset kırsalı sayesinde doğa manzaralarından adeta seçkiler sıralıyor. Ayrıca, şehrin %34'ünü yeşil ve açık alanların kapladığını düşünürsek Bristol caddelerinde dolaşmanın ne kadar keyifli olacağını siz de tahmin edebilirsiniz.

• Hamburg

2011 yılında, Avrupa Yeşil Başkenti ödülünün galibi Hamburg, çok kültürlü şehir yapısı ve yaşantısının yanı sıra doğaya verdiği önem ve değerle de gelişmişliğin yalnızca binalardan ve lüks araçlardan ibaret olmadığını gösteriyor. Her ne kadar doğal bir turist şehri olarak bilinmese de Almanya'nın son zamanlarda en çok ilgi gören şehirleri arasına girmeyi başardı bile! Elbe, Alster ve Bille Nehirleri'nin birleşim noktasında, önemli bir liman kenti olarak akıllarımıza kazınan Hamburg'un cıvıl cıvıl yaşamına ve şehir düzenine siz de bizim kadar şaşıracaksınız.

• Nantes

2013 yılında, Avrupa Yeşil Başkenti ödülüyle taçlandırılan Nantes, Fransa’nın yeşil şehirleri arasında son birkaç yılda popülerliğini arttırdı. Fransa’nın batısında kurulan Nantes şehri tarihi mirası ve bu mirası simgeleyen binalarını sarmalayan yeşil alanlarıyla tam fotoğraf karesini andırıyor. Roma kalıntılarıyla Ortaçağ yapılarının bir uyum içinde yer aldığı şehirde modern binaların varlığı asla bu kültürel mirası gölgede bırakmıyor. Ilıman iklimi, yemek kültürü, geometrik şekillerle düzenlenen Fransız şehir parklarına kusursuz bir örnek olan Botanik Bahçesi ve Le Lieu Unique kulesinden seyredilen şehir manzarası Nantes’ı bu listede tutuyor.

• Kopenhag

Yüksek çevresel standartları tutturan, çevresel iyileştirme ve sürdürülebilir gelişim konusunda yüksek hedefler belirleyen Kopenhag, 2014 yılı için Avrupa Yeşil Başkenti ödülünü de hakkıyla kazanmış. Danimarka'nın bu ilgi gören başkenti bisiklet yolları, kanal kıyısındaki yeşil alanları ve keyifli parklarıyla kışları soğuk ve biraz uzun olsa da en yaşanılır şehirlerden biri olmayı hak ediyor. Şehir nüfusunun %50'sinin ulaşım aracı olarak bisikleti tercih etmesi sayesinde araç kirliliğinden ve gürültüsünden de arınmış oluyor. Siz de Kopenhag'a güzel havalarda giderseniz atlayın bisiklete, hem tarihi şehri hem de kanal kıyısını pedal üzerinde dolaşın. Hiç pişman olmazsınız, bizden söylemesi!