Berlin’de yapmanız gereken 10 şey!

13-15 Mayıs’ta Berlin’de olmak için harika bir nedeniniz var. Euroleague Final Four 2016 yarı final ve final maçlarının oynanacağı Berlin’e gelmişken de bunları yapmadan evinize dönmeyin! İşte Berlin için 10 önerimiz!

 

13-15 Mayıs’ta Berlin’de olmak için harika bir nedeniniz var. Euroleague Final Four 2016 yarı final ve final maçlarının oynanacağı Berlin’e gelmişken de bunları yapmadan evinize dönmeyin! İşte Berlin için 10 önerimiz!

  • Ihlamurlar altındaki Unter Den Linden’de yürüyün!

Berlin’in merkez bulvarlarından biri olan Unter Den Linden, doğudan batıya doğru, Lustgarten Parkı'ndan başlıyor ve Pariser Platz ve Brandenburg Kapısı'na kadar devam ediyor. 24 saat hareketli olan cadde boyunca şık kafe ve restoranlar var. Berlin’in gece hayatının kalbinin attığı yerlerden biri aynı zamanda. Berlin Bulvarı da denilen bu cadde Humboldt Üniveristesi ve Şehir Operası’na da ev sahipliği yapıyor. Avrupa’da ölen Yahudiler anısına yapılan Yahudi Anıtı’nı da görmeniz mümkün.

Size özel bir Berlin seyahat tasarımı için tıklayınız!

  • Brandenburg Gate kapısından geçin!



Berlin deyince akla gelen ilk şeylerden biri Brandenburg Gate. Soğuk Savaş dönemi boyunca Reichstag Batı Berlin'de, Brandenburger Kapısı Doğu Berlin'de bulunmuş. 1788-1791 yılları arasında yapılan kapıyı, Naziler iktidara gelince, sembol olarak kullanmışlar. . İkinci Dünya Savaşı boyunca tahrip olan kapı restore olsa da 1961 yılında Berlin Duvarı yapılınca açıldı.

  • Almanya'nın en çok ziyaret edilen müzesini gezin!



Berlin merkezde, Spree Nehri üzerine kurulan Museum Island; Bode, Pergamon, Neues, Alte Nationalgalarie ve Altes’ten oluşan 5 büyük müzeye ev sahipliği yapan bir sanat adası. Pergamon (Bergama) Müzesi, Alfred Messel tarafından tasarlanırken Ludwig Hoffmann denetimindeki 20 yıl süren inşaatı 1910'da başlanmış. 1896 yılında T. Wiegand’ın yaptığı kazının izlediği Miletos antik kentinde yapılan kazılarda ele geçen Güney Agora Kuzey Kapısı, Zeus Sunağı gibi bazı eserler Sultan II. Abdülhamid’in emriyle Almanlara hediye edilmiş. Bu kazılar sırasında bulunan M.S. 2. Yüzyıla ait anıtsal Güney Agora Kapısı bugün Berlin Pergamon Müzesi’nde sergilenen en önemli eserler arasında yer alıyor.

  • Hayat dolu meydan Gendarmenmarkt’ta uğrayın!



Unter Den Linden’e 5 dakikalık mesafede bulunan Gendarmenmarkt Meydanı Berlin’in buluşma noktası. Özellikle Noel vakti ışıltısıyla adından çok bahsettiren meydan her mevsim ayrı güzel. Fransız Katedrali ve Alman Katedrali'nin bulunduğu önemli bir meydan olan Gendarmenmarkt’ta gelmişken Fransız Katedrali ve Alman Katedrali’nin içindeki müze kısımlarını gezebilirsiniz. Almanya'nın en güzel yeri olduğu sıkça belirtilen bu meydanda 1821 yılında Goethe'nin "Iphigenie auf Tauris" adlı eseri ile Oyunculuk Evi olarak açılan Ulusal Tiyatro da var. Burası şimdilerde Konzerthaus adıyla çeşitli konserlere ev sahipliği yapıyor.

  • Alman birası burada içilir!


Oranienstrasse’nin tüm coşkusuna hakim bir köşede kurulan Bateau Ivre, Berlin tarzı, rahat bir bar. Gün içinde kapı önündeki masalarında bir şeyler içebilir, sıcak atmosferli iç salonunda kahvaltı yapabilir ve Berlin'de buralı gibi hissedebilirsiniz. Binanın üzerinde Türkçedeki –mişler, -müş müşsünüz gibi ekler yazılı. Mekânın adı (sarhoş/batık gemi) Rimbaud'nun meşhur şiirinden geliyormuş. Peynirli zeytinli tapasları da leziz.

  • Almanya'yı ikiye bölen duvarı görün!



Doğu ve Batı Berlin’i ve yıllar süren bu ayrılığı anlamak için Berlin Wall Memorial’ı görmek çok önemli. Berlin’in merkezinde yer alan Memorial, iki ayrı dünyayı anlatıyor adeta. Bernauer Strasse’nin tarihi bölgesindeki merkezde gerçek tarihi duvarın 1.4 km'lik bir parçasını görebilirsiniz. Duvarla birlikte bölgede olanları, ayrı iki Almanya’yı anlamak adına da pek çok belge, resim ve dokümantasyonu burada görebilirsiniz.

  • Akşam yemeği için çok özel bir adres!



İlhamını 20’li ve 30’lu yılların Berlin’inden alan Pauly Saal, rüştünü şehrin popüler restoranlarından Grill Royal ile ispat etmiş bir ekiple açmış. Eski bir Musevi kız okulunun restore edilmesiyle oluşmuş bu restoranda belirgin retro bir atmosfer ve Alman mutfağını yeniden yorumlayan bir menü bulabilirsiniz. Ayrıca üst katlarda sergi gezme imkanı olabiliyor.

  • Tiergarten Park’ta bisiklet keyfi!

Bisiklete binmek için daha güzel bir park olamaz! Tiergarten semtinde bulunan Tiergarten parkı, 210 hektarlık alanıyla şehrin en büyük ikinci parkı ve Almanya'daki en büyük üçüncü şehir içi parkı sayılıyor. Şehrin ortasında, şehirden bir kaçış alanı olan park, 1830’a kadar kralların avlanma ormanıymış. Zaten birçok dere ve gölün de bulunduğu park neredeyse balta girmez bir orman görünümünde.

  • Jewish Memorial



Yahudi Soykırımı için yapılan bu anıt, farklı büyüklüklerde dikdörtgen sütunlardan oluşuyor. Bu gri anıtın içinde dolaşırken, kendinizi bir labirentin içinde hissedeceksiniz. Kimi zaman bu sütunlar boyunuzu kat be kat aşacak kimi zaman iyice küçülecek. Bazen o kadar karışacak ki yolunuz, çaresizliğe kapılacaksınız. 2003 yılında yapımına başlanan bu anıt, 2005′te halka açıldı. O zamandan beri Berlin’in en çok ziyaret edilen yerlerinden.

  • Eğer şanslıysanız bu kulübe girebilirsiniz!



Şansınız varsa ve kapıdan geçmeyi başarırsanız dünyanın en büyük ve en marjinal kulüplerinden biri olan Berghain’de harika bir akşam geçirebilirsiniz. Berlin Ostbanhof, tren istasyonunun arkasında eski bir elektrik santrali binasında yer alıyor Berghain. 18 metre uzunluğundaki dans pistiyle tam 1500 kişilik devasa bir kulüp. Berghain giriş kuyruğunda ortalama 1-1,5 saat bekleyebilirsiniz. Ancak süre bitiminde bu Berghain’e girebileceğiniz anlamına gelmez. Berghain'a girebilmek için lüks marka kıyafetlerden uzak durmanızı ve alternatif stilde giyinmenizi öneririz. Fazla salaş görüntüden de aynı oran da kaçınmalısınız.

Size özel bir Berlin seyahat tasarımı için tıklayınız!

Cookies allow us to offer our https://jabiroo.com/ website and our services more effectively. For more information about cookies, you can visit our Cookie Policy.