Yazan: Merve Dürüst
Bazı seyahatler tarih ve kültür gezileri içindir. Bazıları farklı lezzetler keşfetmek, bazıları kafa dinlemek bazıları da sokaklarında kaybolmak içindir. Bora Bora Adaları’na geldiğimde ise kararımı vermiştim, burası hayallerinizi gerçeğe dönüştüren yerdi!
Küçüklüğümden beri en çok görmek istediğim yerdi Bora Bora Adaları. O kadar heyecanlıydım ki Güney Pasifik’e doğru yaptığımız 22 saatlik uçuşun nasıl geçtiğini anlamadım bile. Amerika’da aktarma yapıp Tahiti’ye vardıktan sonra geriye 45 dakikalık kısa bir uçuşla adaya ulaşmamıza çok az kalmıştı. Sabahın erken saatinde adalara doğru yaklaşırken berrak gökyüzü ve uçsuz bucaksız okyanus manzarasıyla mavinin her tonuna şahit olduk.
Uçaktan iner inmez bizi kokteylerle karşılan Tahitili kızların boynumuza taktığı çiçekli kolyelerle bir haftalık tatilimize de merhaba dedik. Bora Bora Adaları’ndaki birçok otel seçeneği arasından bizim tercihimiz Four Seasons Resort’tu. Havaalanı ve otel farklı adalarda olduğu için transferimiz otelin muhteşem teknesiyle yapıldı. Four Seasons Resort lüks otel odalarının yanısıra adaya özgü bungolovlarda kalma seçeneği de sunuyor. Biz tercihimizi, Pasifik Okyanusu üzerinde uyuyabileceğimiz özel balkonu ve havuzu olan evlerden yana kullandık.
Odamıza yerleşir yerleşmek kendimizi tabi ki kumlara attık. Tropik bir adaya gittiğim için valizimde sade ve spor kıyafetler vardı ama plaja gider gitmez “keşke biraz daha özen göstermiş olsaydım” diye düşündüm. Tatil boyunca gittiğimiz her yerde erkeklerin keten şıklığı kadınlarınsa uçuşan renkli elbiseleri ve gösterişli aksesuarları gözümden kaçmadı.
Hem gastronomi eğitimim hem de dünya mutfaklarına olan ilgim nedeniyle seyahatlerimde gideceğim restoranları mutlaka önceden belirlerim. Bora Bora’da Şef Rinaldi Dovia’nın 2014’de açtığı “Villa Mahana” hem lezzet kalitesi hem de ambiyansıyla yaşadığımız en etkileyici restoran deneyimiydi. Mutfakta tek başına çalışan şef Dovia’nın sadece yedi masalık bu restoranının müdavimleri arasında Bill Gates ailesi, Tom Cruise, Charlize Theron, Pierce Brosnan ve Bill Clinton ailesi de var. Restoranın meşhur tadım menüleri arasından “Honeymooners Favorite” menüsünü seçtik. Hindistan cevizi yaprağı içinde servis yapılan ekmeğin tadını ömrüm boyunca unutmayacağım. Şampanya, havyarlı ve deniz mahsüllü salata ve Foie Gras’yla başlayan menü Chablis Grand Cru şarabıyla birlikte Istakozlu Risotto’yla devam ediyor. Ana yemek olarak Bordeaux Grand Vin şarabı eşliğinde kırmızı şarap ve vanilya soslu bonfile, kremalı gnocci servis ediliyor. Tatlı olarak Porto eşliğinde yine hayatım boyunca unutamayacağım enfes bir sıcak çikolatalı kek sunuldu. Sıcak çikolatalı kek her mutfakta kolaylıkla yapılacak bir tarif olmasına rağmen nasıl bu kadar lezzetli olabildiğine inanamadık. “Villa Mahana” ömrüm boyunca yemek sonunda mutluluktan ağladığım tek restoran oldu.
Bir başka unutulmaz deneyim ise kumsalda meşaleler arasında bize özel hazırlanmış akşam yemeğiydi. Otele bir gün önceden haber vererek mutlaka yaşamanız gereken bir ambiyans.
Zengin akşam yemeklerinde olduğu gibi sabah kahvaltılarında da Bora Bora’ya has bir farklılık arayanlara okyanusun üzerinde kanoda kahvaltı yapabilme seçeneği sunuluyor. Gün içinde de hindistan cevizi kabuğunda sunulan kokteylerin tadına mutlaka bakılmalı.
Gezimiz sırasında bir de yerel müzik festivaline denk geldik. Genç yaşlı demeden sabaha kadar sokakta dans eden ada halkını izlemek bizim için beklenmedik bir sürpriz oldu.
Bora Bora Adaları balayı adası olarak bilinmesine rağmen aslında çocuklu ailelerin de zevkle ve rahatlıkla vakit geçirebilecekleri bir tatil rotası. Eşinizle başbaşa kalmak istediğinizde çocuk bakıcısı hizmeti bile veriliyor. Ayrıca otelin içinde yer alan şapelde nikah tazelemek çiftler için keyifli bir anı olabilir.
Otelin tanıtımında dedikleri gibi Bora Bora Adaları’nda tatil hayallerimin gerçekleşmesiydi. Adadan ayrılırken kendimize on senede bir bu deneyimi yaşatmaya söz verdik. Bir sonraki seyahatimizi sabırsızlıkla bekliyorum.
Bora Bora Adalarına valizinizde mutlaka bulunması gerekenler
- Renkli uzun ya da kısa elbiseler
- Şapkalar ve renkli aksesuarlar
- Güneş koruyucuları ve plaj kıyafetleri
- Erkekler için gündüz keten gömlek ve pantolonlar
- Akşam yemekleri için şık gömlekler
Hangi aylarda gidilmeli?
Nisan ve Kasım ayları en güzel zamanı oluyor.
Bora Bora Adaları’nda mutlaka yapılması gerekenler
- Sunset restoran ve barda akşamüstü kokteyli için.
- Kanoda kahvaltı yapın.
- Tropik meyveler ve çaylarla hazırlanmış detoks içecekleri eşliğinde okyanus kenarında masaj yaptırın.
- Sahilde partnerinizle beraber romantik bir akşam yemeği yiyin. (Otele bir gece önceden haber vermeyi unutmayın)
- Su sporlarını sevenler pırıl pırıl okyanusta yelken yapma keyfini yaşayın.
Pratik bilgiler
- Türkiye’yle arasında 13 saat fark var.
- Adada uygun fiyatlı ve geniş bir Fransız şarabı seçkisi var.
- Schengen geçerli değil. Fransız Polinezya’sından özel bir izinle girmek gerekiyor.