2008 yılında Forbes Dergisi’nin en etkileyici 100 isimden 94. Sıraya yerleşen Alain Ducasse bir icra kurulu üyesi, holding sahibi veya ekonomist değil. Dünyanın birçok noktasında açtığı restoranlarla tanınan ve her anlamıyla bir Fransız şefi olan Alain Ducasse, gastronomi dünyasının süper starı.
1952 senesinde Fransa'da dünyaya gelen Alain Ducasse; yemeğin yalnızca bir ihtiyaç değil aynı zamanda bir zevk olduğunu sanırım çok küçük yaşlarında anlamıştı. Mütevazı bir aileden gelen Ducasse, Chalosse'daki aile çiftliğindeki hayatını şöyle anlatıyor:
"Chalosse benim için geleneksel tatları temsil eder.
Kaz ciğeri, ördek, porçini mantar...
Öğle yemeği için bahçeye gitmek yeterliydi. Buradan enginar, havuç, domates ve biber toplardık. Dünyanın en güzel sebzeleriydi. Ayrıca yılan balığı, tuna balığı için balık tutmaya giderdim. Yemek için satın aldığımız tek şey tereyağıydı."
16 yaşında girdiği le Pavillon Landais de Soustons Restaurant'ında öğrendiklerinin ardından Talence'da gittiği otel yönetimi okulunu, mezuniyetine birkaç ay kala bırakmasıyla, aslında sıra dışı bir şef olacağının ve kalıpların dışına çıkacağının sinyalini vermiş.
1975 yılında, büyük şef Michel Guérard'ın yanında kariyerine başlayan Alain Ducasse, 1978 yılında Alain Chapel'in kanatları altına girdi. O'nun yanında; yemeklerinde kullandığı ürünlerle konuşmayı öğrenen Ducasse, mükemmellik arayışını ve yemek yapmanın verdiği mutluluğun konuklarına yaşattığı sunum ve lezzetle doğru orantılını olduğunu tecrübe etti.
İlerleyen senelerde Michelin yıldızlı restoranların şefi olan ve sunduğu tüm lezzetlerle gastronomi dünyasında adından söz ettiren Alain Ducasse, 1990’lı yıllarda Paris’e gelmesiyle açtığı restoranları ve kazandığı prestijli ödüllerin sayısını hızla arttırmaya başladı.
Alain Ducasse Grubu olarak satın almaya başladığı otelleri ve restoranlarıyla, gastronomi zinciri kurarak, mutfak sanatını farklı bir boyuta taşıyan Ducasse’ın, Fransa'dan Japonya'ya, İngiltere'den Çin'e uzanan geniş bir coğrafyaya yayılan otel ve restoranlarıyla birlikte damak zevki açısından insanlığa büyük bir lütuf sunduğunu söylersek bu yorumun abartılı olduğunu düşünebilirsiniz, ta ki bu lezzetleri tadana dek.
1999 yılında, en prestijli kurumların yer aldığı Fransa Oteller ve Şatolar başkanı olan Alain Ducasse, aynı sene Fransa'nın Provence Bölgesi'nde yer alan 18. yüzyıldan kalan bir burjuvazi evini alıp, L’Hostellerie de l’Abbaye de La Celle'i açtı. 12. yüzyıldan kalan Roman Benedictine dönemine ait bir kilisenin hemen bitişiğindeki L’Hostellerie de L’Abbaye de la Celle, Coteaux Varois üzüm bağlarının arasında size bir cennet sunuyor.
Doğal ve açık tonlarda, rahatlığın dışa vurumu olan Provence Mimarisine sahip olan L'Abbaye de la Celle'in bahçesi tek kelimeyle muazzam olan bu rüya aleminde yiyeceğiniz tüm tatlar Alain Ducasse'ın gözde şeflerinden biri olan Benoit Witz'in ellerinden çıkıyor. Yüzyıllık servi ağaçlarıyla çevrili olan bahçesi, huzur veren ambiyansıyla oldukça sade ve bir o kadar da büyüleyici olan Alain Ducasse'ın gözde oteli L'Abbaye de la Celle'de özenle hazırlanan kahvaltılar, gümüş tabaklarda sunulan yemeklerle birlikte kendinizi bir prens veya prenses gibi hissedecek, reverans yapmak için kraliçeyi bekleyen bir ruh hali içine gireceksiniz.
Alain Ducasse'ın Provence'daki bir diğer oteli Provence'ın en tatlı kasabalarından biri Moustiers-Sainte-Marie'deki lezzet ve keyif tapınağı La Bastide de Moustiers.Lavanta ve zeytin ağaçlarının ortasında 17. yüzyıldan kalma tipik bir Provence mimarisine sahip olan bu tarihi evde Alain Ducasse kendi rüyasını gerçeğe dönüştürürken; bir otelden çok, tüm misafirlerin kendilerini evlerindeymiş gibi hissedecekleri keyifli ve samimi bir ortam yaratmış.
Dünyaca ünlü bir şefin otelinde, gümüş tabaklarla sunulan provensal yemekler, sofranıza gelmeden sadece birkaç saat önce dalından koparılan taptaze ürünlerle bir ziyafete dönüşüyor. Alain Ducasse'ın tek bir amacı var; hayatın tadını herkesle paylaşabilmek. Bahçede yetişen ürünlerin hükümdarlığında bir Provence mutfağı yaşatan Alain Ducasse; harika yemekleriyle La Bastide de Moustiers'i gerçek bir eve dönüştürüyor.