New York Times ile Yemek ve Fotoğraf dolu bir hafta sonu

Jabiroo geçen hafta New York’ta ilk kez gerçekleşen çok güzel bir aktivitenin katılımcıları arasındaydı. New York Times Journeys tarafından düzenlenen Daha Akıllı Seyahat Etmek için Hafta sonu Programı: New York City’de Yemek ve Fotoğrafçılık (Travel Smarter Weekend: Food and Photography in New York City)...

 

Jabiroo geçen hafta New York’ta ilk kez gerçekleşen çok güzel bir aktivitenin katılımcıları arasındaydı. New York Times Journeys tarafından düzenlenen Daha Akıllı Seyahat Etmek için Hafta sonu Programı: New York City’de Yemek ve Fotoğrafçılık (Travel Smarter Weekend: Food and Photography in New York City) aktivitede iki gün boyunca seyahat, fotoğrafçılık ve yemek konusu işlendi. Gazetenin birbirinden renkli yazar ve editörlerinin katılımıyla New York’ta bilgi ve deneyim dolu iki gün geçirdik.

Programın ilk günü olan 28 Nisan Cumartesi, NYT seyahat yazarlarının konuşmalarına ve seyahat fotoğrafçılığına ayrılmıştı. Program New York Times’ın gösterişli binasında sabah erken saatlerde başladı. Tanışma ve sabah kahvesinin ardından ilk konu “Seyahat sizi değiştirebilir mi?” ydi. Gazetenin seyahat editörlerinden Dan Salztein bu konudaki görüşlerini paylaştı. İkinci konuşmacı yine New York Times yazarlarından Seth Kugel idi. Kugel son derece esprili konuşmasında ilginç seyahat anılarını ve gözlemlerini paylaştı. Daha sonra küçük bir panelle seyahat için valiz hazırlamak konusu tartışıldı.

Sabah programından dinlediğimiz birbirinden tecrübeli yazar ve editörlerin konuşmalarından çıkardığımız önemli notlar kısaca şunlar:

  • Gittiğiniz yerin toplu taşıma alternatiflerini mutlaka kullanın hem şehir hem de yaşayan insanlar konusunda çok fikir sahibi olursunuz.
  • Trip Advisor gibi sitelere bakarken fikirlere değil gerçeklere dikkat edin. Fikirler çok kişisel, gerçekler ise tekdir. Fikirler kişiye göre değişebilir ancak gerçekler değişmez.
  • Yine Trip Advisor gibi sitelere otel, restoran bulmak için değil bulduğunuz mekânın nasıl olduğu konusunda fikir edinmek için bakın.
  • Çok pahalı ve lüks otellerde kalmayın çünkü çoğu şehrin hayatından izole bir tatil yapmanıza neden olurlar ve vaktinizi otelde geçirmeniz için ellerinden geleni yaparlar.
  • Gideceğiniz destinasyonlarda yerel tatilleri mutlaka iyi takip edin yoksa büyük hayal kırıklıkları yaşayabilirsiniz. Müslüman ülkelere Ramazan ayında giderek gündüz açık restoran bulmakta zorlanmak gibi.
  • Yine aynı şekilde gideceğiniz destinasyona en çok giden ülkelerin tatillerine de dikkat etmek gerekiyor. Mesela Amerika’nın tatillerinde Meksika’da pek çok yeri Amerikalıların doldurduğunu bilmek ve ona göre önlem alarak çok önceden rezervasyon yapmak gerekiyor.
  • Aynı şehre birden fazla kere gidiyorsanız bir tema belirleyip ona göre gezerseniz farklı bir yönünü görerek yeni bir yer görmüş gibi hissedebilirsiniz. Bu tema yemek, müzik veya tarih olabilir.
  • Yazmayı sevseniz de sevmeseniz de yanınızda bir seyahat günlüğü taşıyın ve önemli şeyleri mutlaka not edin. Kesinlikle unutmam dediğiniz pek çok şeyi kısa sürede unutacağınız için faydalı olabilir.
  • Mümkünse hem Google haritalara hem de büyük normal bir haritaya bakın. Gittiğiniz şehirde sadece küçük bir bölgeye bakarak hareket ederseniz şehrin geneli hakkında fikir sahibi olmanız zorlaşır.

Sabah programının son konuşmacısı New York Times fotoğrafçısı ve editörü, Pulitzer Ödüllü Josh Haner’dı. “Seyahat Fotoğrafı Çekme Sanatı” konulu konuşmasında kendi tecrübelerinden hoş hikâyeler anlatan Haner önemli fotoğrafçılık bilgileri de verdi.

Keyifli panelin ayrından gruplara ayrıldık ve fotoğraf çekimi yapacağımız bölgelere ve öğle yemeği mekânlarımıza doğru yola çıktık. Her grup için bir öğle yemeği mekânı ve çekim yapılacak bir bölge belirlenmişti. Bizim grubumuzun fotoğraf çekmek için lokasyonu West Village, fotoğrafçılık eğitmenimiz ise Larson Harley idi.

Yemek için seçilen restoran Rahi’de uzun zamandır yediğim en iyi Hint yemeğini yedim. Küçük, şık ve modern dekorasyonlu bu West Village restoranı menüsünde de modern dokunuşlu Hint tatlarını sunuyor. Larson Harley yemek sırasında sorularımızı cevaplayıp gezimiz öncesi bize küçük bilgiler vermeyi de ihmal etmedi. Güzel bir yemek ve sohbetin ardından grubumuzla fotoğraf rotamıza başladık.

rahi nyc

National Geographic öğrenci programlarında ve New York Film Academy de fotoğraf eğitmenliği yapan Larson bize sokak fotoğrafçılığını uygulamalı olarak anlattı. Birbirinden güzel Village sokaklarında dolanırken çeşit çeşit insanlar, binalar ve parkların fotoğraflarını çektik. Teknik seviyeye göre gruplara ayrıldığımız için teknik bilgilerden çok açılar ve çerçeveler üzerinden konuştuk ve çekimler yaptık. Sokakta birini çekerken hangi açıdan ya da ışıktan çekilmesi gerektiğinden insanlardan nasıl izin isteneceğine kadar pek çok detayı uygulamalı olarak öğrendik. Kesinlikle fotoğrafını çektirmez dediğimiz insanların nasıl memnuniyetle poz verdiğini görüp şaşırdık. Park köşesinde yalnız başına oturan yaşlı kadının gözleri parlayan bir şekilde gülümsemesinden iddialı giysileriyle yürüyen genç adamın nasıl gururla poz verdiğine hayretler içinde kaldık.

west village nyc

Fotoğrafçılık konusunda dinlediğimiz konuşmadan ve fotoğrafçılık turumuzdan çıkardığımız notlar ise şöyle:

  • Işığı doğru kullanabilmek adına sabah erken saatler öğleden sonra geç saatler daha verimli! Bu nedenle mümkün olduğunca bu saatlerde çekim yapmaya çalışın.
  • Güzel bir resimde mutlaka kendinizin olması ya da selfi (özçekim) çekmeniz gerekmiyor, Mekânın kendi doğal güzelliğini yansıtmaya çalışın.
  • Çekim yaparken çerçevenin içinde ayrı bir çerçeve yaratmak her zaman faydalı olur. Ağacın dallarını kenara almak ya da bir pencerenin dışından içeriye bakmak gibi.
  • Bir parça farklı parlak renk resme ayrı bir anlam katar. Renkli bir kapı ya da renkli bir bitki gibi.
  • Sokak fotoğrafı çekerken çok hızlı davranmanız ve arka arkaya birkaç resim çekip en iyisini seçmeniz daha iyi olur.
  • Sokakta insanların resmini çekerken en sevimli halinizle izin isterseniz başarılı olma sansınız artar. Ya da önce resmi çekip daha sonra izin alabilirsiniz.
  • Bina ya da sokak resmi çekerken hangi şehirde olduğunuza dair ipucu verecek birkaç detay olmasına dikkat edin.

josh haner
Josh Haner

İkinci gün program yine New York Times binasında sabah kahvesi ve sohbetleriyle başladı. İlk seans bir gün önce çektiğimiz resimlerin değerlendirilmesiydi. New York Times Travel fotoğraf editörleri Josh Haner ve Phaedra Brown seçilen resimleri tek tek neden seçtiklerini anlattılar. Yapılan hatalar, beğenilen kareler, resimde olması ve olmaması gerekenler tek tek resimler üzerinden incelendi.

 Kısa bir kahve molasının ardından “Daha Akıllı Seyahat Etmek” konulu panelde fotoğraf editörleri Josh Haner ve Phaedra Brown’ın yanı sıra New York Times yemek yazarı Julia Moskin de vardı. Bu panelden çıkardığımız kısa notlarımız:

  • Seyahatlerde restoranların yanı sıra evde yapılan yemekleri denemek için de fırsat kollayın. Kimi zaman bazı organizasyonlar kimi zaman tanıdığınız biri iyi bir ev yemeği tatmanıza yardımcı olabilir.
  • Belli bazı tatları yerinde denemek çok daha kalıcı bir etki bırakır. New York’ta bir restoranda çeşitli Fransız şarapları denemek ile Bordeaux’da ya da Provence’da denemek arasında derin ve kalıcı bir fark olacaktır.
  • Gittiğiniz her ülkede restoranlarda ya da tanıdıklarınıza “en iyi yemeğiniz nedir?” diye sormayı ihmal etmeyin ve mutlaka deneyin.
  • Gittiğiniz bir şehirde kaybolmayı her zaman felaket olarak görmeyin. Bu felaketlerden güzel sürprizler de yaratabilirsiniz. Hiç beklemediğiniz bir restoranda güzel bir yemek yemek ya da güzel bir köşede kahve içmek gibi sürprizler yakalayabilirsiniz.
  • Gerçek bir lezzet tutkunuysanız yeni trend Food Sherpa ya da diğer adıyla Epicurean Concierge’ler de denemeye değer. Gittiğiniz destinasyonlarda sizi en özel mekânlarda en iyi yemeklerle tanıştıran bu kişiler kısa sürede pek çok mekân ve yemek denemenizi sağlayacak özel tadım turları hazırlayabilirler.

whyte hotel nyc

Programın ikinci yarısı için New York Times binasından ayrılıp özel transferlerle Brooklyn’e doğru yola çıktık. Bölgenin Hip otellerinden Wythe Hotel’in yemek salonuna yerleştik. Endüstriyel dekorasyonlu, bohem tarzdaki bu otelde öğle yemeği menümüz English Peas Salatası, Snowdance Çiftlik Tavuğu ve Sorrel Cremeux adlı tatlıdan oluşuyordu. Yemeğe başlamadan önce New York Times yazarı Julia Moskin bir yemek yazarı olarak gittiği restoranı ve yemekleri nasıl değerlendirdiğini anlattı. Bu bilgiler ışığında yemeğimize başladık.

wyhte hotel nyc

Başlangıç tabağının ardından ana yemek için Moskin, masaya bırakılmış olan göz maskelerini takmamızı ve yemeği görmeden yememizi istedi. Başlarda çatalı denk getirip lokmaları ağıza götürmenin ne kadar zor olduğunu düşünürken, yemeye devam ettikçe kapalı gözlerle tatların nasıl başka bir şekil aldığını ve alınan tadın nasıl daha kuvvetlendiğini fark ettik. Yemekler ve restoranlar üzerine soru ve cevaplarla yemek sona erdi. Fotoğraf editörü Josh Haner’ın seyahat ve yemek fotoğrafları üzerine yaptığı son bir konuşma ve slayt gösterisinin ardından hafta sonu programı tamamlandı.

Tatlı bir ilkbahar akşamüzerinde Brooklyn Wythe Otel’deki vedalaşmanın ardından kimileri havaalanına, kimileri hemen yakındaki evlerine, kimileri New York tatillerinin biraz daha keyfini çıkarmaya doğru yol aldı. Bir başka hafta sonu etkinliğinde, bir başka şehrin derinliklerine dalmak ve aynı heyecanla keşfetmek ümidiyle hem keyif hem de hüzünle mekândan ayrıldık.

Cookies allow us to offer our https://jabiroo.com/ website and our services more effectively. For more information about cookies, you can visit our Cookie Policy.