Seyahat ettiğiniz şehirlerin en iyi müzelerini gezmeye bayılıyor musunuz? Müze gezerken bir de bakmışsınız saatler geçmiş ve çok acıkmışsınız… İşte burada devreye en az müzenin kendisi kadar iddialı, midenizi ve gözünüzü fethedecek müze içi restoranlar giriyor. Tüm gününü müzede geçirmeyi sevenleri, hem sanat hem tarih hem gastronomi sevdalılarını kendisine âşık eden en iyi müze restoranları sıraladık...
- The Modern, MoMA- New York
Modern Batı sanatının en iyi koleksiyonun bulunduğu MoMA'da mimarlık, tasarım, sinema, resim ve heykel gibi farklı sanat alanlarında 20. ve 21.yüzyılın önemli eserlerini görebilirsiniz. Süreli sergilerin de yer aldığı New York’un en önemli müzelerinden biri burası. Müze, sadece içinde barıdndırdığı sanat koleksiyonu ile konuşulmuyor tabi. The Modern isimli restoranı Fransız-Amerikan mutfağından leziz örnekler sunuyor ve kimi zaman MoMA’dan bile daha çok bahsediliyor. Fine-dining konseptinde değerlendirilen Michelin yıldızlı bu seçkin restoran Heykel Bahçesi manzaralı bir alana sahip. Ayrıca bar alanın da pek keyifli olduğunu ekleyelim.
New York seyahat tasarımı satın almak için tıklayınız!
- Nerua, Guggenheim Müzesi- Bilbao
İspanya’nın Bask bölgesindeki Bilbao kentindeki modern zamanların en önemli mimarlarından Frank O. Ghery imzalı, Guggenheim Müzesi’nde resim ve heykellerden daha çok modern sanat objeleri öne çıkıyor. Kandinsky, Dali, Miro, Klee ve Matisse gibi ünlü ressamların eserleri kadar müze dışında yer alan 20 metre yüksekliğindeki yavru köpek heykeli Puppy de görülmeli. Son zamanlarda Guggenheim Müzesi’nde sanat eserlerinin yeni sıra Nerua isimli restoranı da dikkat çekiyor.En az müzenin tasarımı kadar özenilmiş menüsüyle dünyadaki en iyi müze restoranlarından biri olarak kabul ediliyor. Michelin yıldızlı mekan, İspanyol mutfağının en sıra dışı reçetelerini sunuyor. Tabakları, bir çerçeve, yemeklerin sanat eseri olduğuna şahit olabilirsiniz!
Bilbao seyahat tasarımı satın almak için tıklayınız!
- Akropolis Müzesi Restoranı-Atina
İsviçreli mimar Bernard Tschumi’nin tasarladığı Akropolis Müzesi, ülkenin en ünlü arkeolojik alanından eşsiz objeler içeriyor. Akropolis tepesinden çıkarılan arkeolojik eserlerin sergilendiği Akropolis Müzesi, tarihi koleksiyonunun yanı sıra ikinci katında bulunan restoranıyla da çok konuşuluyor. Akropolis’e bakan panoramik bir manzara eşliğinde yemek keyfi sunan restoran, mevsimsel ve geleneksel reçetelerle hayata geçirilen yerel lezzetlerden oluşan bir menü sunuyor.
- Le Georges Restaurant- Centre Pompidou
Paris’teki Centre Pompidou’da çağdaş sanata doyduysanız sırada müzenin metal ve cam ağırlıklı mimari atmosferi içerisinde gurme cenneti Le Georges Restaurant var. Centre Pompidou'nun en üst katında bulunan restoran sıra dışı tasarımıyla dikkat çekiyor. Yerden tavana uzanan camlarının ardından ve terasından muhteşem bir Paris manzarası sunuyor. Fransız füzyon mutfağı ile Asyalı dokunuşları buluşturan restoranda dilerseniz devasa pastalar eşliğinde beş çayı keyfi de yapabilirsiniz.
- Louisiana Müzesi Restoranı- Kopenhag
Kopenhag’ta Øresund kıyısında yer alan Louisiana Müzesi, Danimarka’nın en çok ziyaret edilen müzeleri arasında yer alıyor. Yaklaşık 3000 adet eserin sergilendiği müzede yılda 8-12 özel sergi de düzenleniyor. Zaman zaman konserlerin de verildiği müzede klasik kuzey ülkelerine özgü lezzetler yiyebileceğiniz restoran da bulunuyor. Restoranın harika bir İsveç panoramasına sahip olduğunu ekleyelim. Her hafta değişen menüsünde tazelik ön planda.