Özel akşamlarda, hafta sonu buluşmalarında nereye gitsek, nerede Türk Sanat Müziği eşliğinde lezzetli mezeler yesek dediğinizi duyar gibiyiz. İstanbul’u İstanbul yapan şeylerden biri de meyhaneler… İşte sizin için seçtiğimiz, her biri birbirinden özel İstanbul meyhaneleri…
- Zarifi
İstanbul’un köklü Rum ailelerinden olan Zarifi’lerin yoksul Rumlara vakfettiği tarihi binada, 2000 yılında açılan Zarifi, şehirde ‘’meyhane’’ denilince ilk akla gelenlerden… Tarihi özellikler barındıran bir binada konumlanan Zarifi, modern meyhane konseptine getirdiği farklı üslup ile eğlence ve yeme içme dünyasında hatırı sayılır bir yere sahip. Şef İbrahim Çelik önderliğinde Türk, Rum, Ermeni, Sefarad, Arap ve Osmanlı yemeklerinin en güzel örneklerini sunan Zarifi’de eski İstanbul şarkılarından Sefarad müziğine, Balkan müziğinden Yunan müziğine, Roman müziğinden sevdalinkalara, Türk klasiklerinden Türkçe popa kadar geniş bir müzik çeşitliliği var. Mürdüm erikli kalamar dolaması, Girit usulü şehriyeli ahtapot ızgara, hünkar beğendi, lakerda, şulina, çerviş, tarator Zarifi’nin en favori lezzetlerinden.
- Duble Meze Bar
Benzersiz bir İstanbul manzarasına karşı içkinizi yudumlamak isterseniz Beyoğlu’ndaki Palazzo Donizetti Hotel’in terasında yer alan Duble Meze Bar iyi bir tercih olabilir. Yemek ve lounge alanları olarak iki ayrı kata kurulan Duble Meze Bar, özellikle klasik mezelere kattığı farklı yorumu ile kendinden sıkça bahsettiriyor. Geleneksel mezelerin yanı sıra Orta Doğu, Anadolu ve Balkan mutfaklarından esintilerle de karşılaşabileceğiniz mekanın favorileri arasında hurmalı ve ballı şakşuka, levrek ceviche favoriniz olacak.
- Eleos
Hem Yeşilköy’de hem de Beyoğlu’nda tanışabilirsiniz Eleos ile… Eleos uzun süredir mavi beyaz masaları, Yunan ezgileri, kocaman aileler ve gruplar için büyük masaları ile rakı içilecek mekânların baş tacı sayılıyor. Rum meyhanesi olarak anılan Eleos’ta Ege lezzetlerini, Yunan mezelerini ve müziğini bulabilirsiniz. Özellikle ot mezeleri ile ünlü olan mekan, Ayvalık usulü dere otlu kabak kızartması, midye kavurması ve saganakisi ile sizi Ege’ye bırakıveriyor. Balık kokoreç, kâğıtta balık, Eleos böreği ve sufle tavsiyelerimizi de unutmayın! Antik Yunanca ’da ‘merhamet’ anlamına gelen Eleos, İstanbullular için unutulmaz lezzetler anlamına geliyor.
- O Maestros
Yunanistan’a gitmeden, taverna keyfi yaşamak ister misiniz? Peki ya gerçek Ege mutfağının özel lezzetlerini keşfetmeye ne dersiniz? O Maestros Rum Meyhanesi, Roma İmparatorluğu’ndan, Osmanlıya, Yunanistan’dan Türkiye’ye kadar uzanan meyhane kültürünü Arnavutköy’e taşıyor. Şık ama samimi atmosferinde konuklarını evinde gibi hissettiren O Maestros’da favori mezeler ise şöyle; beyaz tarama, Maria’nın Rus salatası, yengeç bacağı salatası, Torik lakerda, füme uskumru, yılan balığı ve deniz pastırması. Yunan müziği eşliğinde hem damağınızı hem de kulaklarınızı şenlendirmek istediğiniz vakitler için tercih edebilirsiniz.
- Haydarpaşa Mythos
Haydarpaşa Garı’nın büyülü atmosferinde nostalji dolu bir gece için yolunuzu Mythos’a çevirmelisiniz? 3 kuşaktır değişmeyen lezzetiyle hizmet veren Mythos’un Ege ve Rum mezeleri sunan mutfağında hazırlanan lezzetlerin malzemelerinin tümü Ege’dne geliyor. Hafta sonu canlı fasıl müziği ile eski İstanbul ‘a doğru bir yolculuk sizi bekliyor Mythos’ta. Gelmişken mutlaka gömme patlıcan salata, vişneli yaprak sarma, Girit ezmesi, Rum usulü peynirli patlıcan, narlı mas piyazı, Urla favası, lakerda ve terleten gibi mezeleriyle lezzet şöleni yapmayı unutmayın! Trenler artık uğramasa da Haydarpaşa Mythos hala ayakta.
- Yekta Meyhanesi
Nişantaşı’nın 1950’den beri hizmet veren mekanı Yekta, hafta sonları mikrofonsuz, tesisatız fasıl ekibiyle Türk Sanat Müziği keyfi yaşatıyor... Yekta Bey ve eşi Selime Hanım’ın aşkıyla başlamış olan mekânın hikayesi kim bilir hangi büyük aşkların ilk yemeklerine de ev sahipliği yaptı. Ünlü mimar Vedat Tek’in 1910 yılında kendi evi olarak tasarladığı mekan, 64 yıldır müdavimlerini arttıran bir meyhane. Türk, Rum ve Avrupa mutfaklarından lezzetler tadabileceğiniz Yekta’da mevsimlik balıklar da layıkıyla hazırlanıyor. Akdeniz ve Ege’den cibes, radika gibi otların bulunduğu mutfağına, Cuma ve Cumartesi günleri mikrofonsuz olarak klasik Türk müziği faslı eşlik ediyor.
- Latife Hanım Meyhanesi
İçeriden her an bir Cumhuriyet paşası çıkacak izlenimi veren Latife Hanım Meyhanesi, Cumhuriyet dönemine ait dekorasyonu ve nostaljik dekorasyonu ile dikkat çekiyor. Beyoğlu’nda konumlanan meyhanede ağırlıklı olarak geleneksel Türk ve Kıbrıs mutfağının eşsiz lezzetlerini bulabilirsiniz. Plaktan yükselen Türk Sanat Müziği ile masanızdaki maş fasulyesi, kabaklı badem ezmesi, lakerda, fümelenmiş ve kurutulmuş balıketi gibi mezeleri nefis bir akşam için yeterli sebepler.
- Agora Meyhanesi
Meşhur şarkıdaki gibi aşkların en divanesinin yaşandığı bir dönemde kurulmuş olan Agora Meyhanesi’ni Balat’ın tüm sokaklarının çıktığı yerde görebilirsiniz. 1890’da bir aşk hikayesi ile açılan Agora Meyhanesi birçok ünlünün müdavimi olduğu ve sadece Türkan Şoray'ın üç filminin geçtiği 286 filme de mekan olmuş bir mabet. Gazeteci Ersin Kalkan ortakları yönetmen Ezel Akay, Deniz Sevinç, Chronis Pechlivanidis ile yıllar sonra meyhaneyi aslına uygun olarak yeniden açtı. Mutfakta Ermeni, Rum, Türkmen ve Zaza aşçıların olması ise burayı özel kılan diğer bir sebep. Akay’ın deyimiyle “Agora multi-etnik, multi-kültürel bir Osmanlı meyhanesi”. 12 mezeden oluşan tadımlık ‘çatal sofrası’ ile iyi bir başlangıç yapacağınız mekandan Mumbar, Akulçapa ve Skordalia denemeden ayrılmayın.