Bundan altı ay önce hiç kimse dünyanın durma noktasına gelip, ülkelerin sınırlarını kapatacağını tahmin bile edemezdi. Seyahat kurallarının yeniden yazıldığı Covid-19 salgını sürecinde ve sonrasında seyahat alışkanlıklarımız da değişim göstermeye başladı bile...Neyse ki, güzel haberler de almaya başladık. Yaz sezonun gelmesi, uzun süredir evde geçen zamandan sonra ülkeler yavaş yavaş sınırlarını açıyor, uçuşlar başlıyor - elbette kontrollü bir şekilde...
Turizm sektörü küçük adımlarla canlanmaya başlamışken tabi ki gezginlerin beklentileri, öncelikleri de bu süreçte fark gösteriyor. Covid-19 sonrası dünya seyahatlerinde güvenlik ve mahremiyet seyahat planlamalarında büyük önem kazanacak. Birçok seyahat sever daha az kalabalık olan destinasyonlara eğilim gösterirken, kitle turizminin yerini butik seyahatler alacak. Gezginler daha çok mahremiyet, huzur ve sakinlik bulacağı rotalara yönelecek. Son yıllarda gözlerden uzak, doğayla iç içe tatiller yükselen trend olsa da salgın sonrası artık her seyahat tutkunu bu trendi takip edecek.
Pandemi sonrası değişen lüks seyahat trendleri yazımız:
Sağlık Turizmi
Sağlığın ne kadar kıymetli olduğunu çok daha iyi anladığımız salgın sürecinden sonra sağlık turizmi büyük önem kazanacak. Gezginler sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazanmak, zihinsel ve fiziksel güçlenme ve yenilenmeye yoğunlaşacağı iyi yaşam otellerine büyük ilgi gösterecek.
Kurallara Uygun Doğal Yaşama İlgi
Hayvan haklarının korunması, doğal ortamlarında yaşamaları gerektiği bilinci salgın ile birlikte daha geniş kitlelere yayıldı. Doğanın, doğallığın dengesinin bozulduğunda yol açtığı olumsuz etkiler bu farkındalığın edinilmesinde büyük rol oynuyor. Bu yüzden, gezginler etik olmayan vahşi yaşam turizminden tamamen uzaklaşarak hayvan haklarının gözetildiği, sürdürülebilir turizm ilkelerine bağlı kalan destinasyon ve otelleri tercih edecek.
Tüketmeden Keşfetmek
Pandeminin etkilerinden biri de kitle turizmi ve endüstrisinin gezegenimiz ve içinde yaşadığımız doğal ortamlar üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulamak oldu. Büyük şehirlerin havasının temizlendiğine şahit olmak, yıllardır dibi görülmeyen su kanallarının, denizlerin gözle görülür şekilde berraklaşması gezegenimize daha iyi bakmamız gerektiğini gösterdi. Birçok gezgin sürdürülebilir turizme yönelirken şeffaf ve çevreye duyarlı tesisleri tercih edecek; daha az insan yoğunluğunun olduğu bakir destinasyonları seyahat rotalarına ekleyecek.
Değerini Bilerek Gez
Pandemiden önce bir yerden bir yere gitmenin paha biçilemez bir lüks olduğunun farkında değildik. "Yaz geliyor, tatile gitmeliyim", "3 günlük tatil var hemen bir plan yapalım." düşünceleriyle bilet alıp canımızın istediği yere seyahat ederken sahip olduğumuz imkânları kolayca tüketebiliyorduk. Pandemiden sonra amaca yönelik seyahatler önem kazanacak. Yapacağımız yolculuğun değerini daha iyi bilecek, "neden" oraya gittiğimizin bilincinde olacak, tecrübe edilen deneyimlerin kıymeti daha iyi anlaşılacak.
Yerel Topluluklar ile İletişim
Değeri ve anlamı olan seyahatler yapma ihtiyacına ek olarak gezginler yerel toplulukları daha yakından tanımak isteyecek. Sürdürülebilirlik projelerine katkıda bulunmak, yerel topluluklara dokunabilmek, seyahat ederken "fayda sağlayabilmek" öne çıkan trendlerden birisi olacak.
Yerel Seyahatler
Uluslararası seyahat kısıtlamaları kademeli olarak kalkacağı için gezginler kendi ülkelerinde seyahat etmeye yoğunlaşacak. Turizm iç pazara doğru yönelirken keşfedilmeyi bekleyen yerel değerler daha görünür olacak. Geri planda kalan destinasyonlar seyahat planlarına eklenecek; antik kentler, kültürel miraslar, doğal güzellikler bir bir keşfedilecek.
Mikro Tatiller
Mikto tatil kavramı salgın sonrasında daha da yaygınlaşacak. İlk aşamada uzun mesafeli seyahatler yerine kısa uçuşla gidilen destinasyonlar, araba ile ulaşılabilen rotalar ön planda olacak. Uzun bir seyahat yerine birkaç günlük yakın yerler tercih edilecek.
Doğaya Dönüş
Modern dünyanın getirdiği her şeye yetişme telaşı, bitmeyen hareket hali son yıllarda daha çok mola alma ihtiyacı doğurmuştu. Şehirden uzaklaşma, doğaya dönüş seyahat trendleri arasında kendine daha çok yer bulmaya başlamışken pandemi ile doğa tatilleri bir numaraya yerleşti. Kalabalıklardan uzaklaşmak, izole olmak, doğayla bütünleşmek, mahremiyet arzusu önümüzdeki yıllarda da büyük önem taşıyacak. Doğa içerisindeki az odalı oteller daha çok tercih edilecek.
Karavan Seyahatleri
Kendi evini yanında götürmek hiç bu kadar kıymetli olmamıştı. Hijyen beklentilerinin en üst seviyeye ulaştığı “yeni normal” ile birlikte gezginlerin en güvendikleri yer yine kendi düzenleri oluyor. Karavan tatilleri istediğiniz yerde konaklama, dilediğiniz yerde güne başlama özgürlüğü verirken; başkaları ile temastan kaçınmak, filtresiz bir şekilde doğayla baş başa kalmak için de harika bir fırsat.
Tekne / Yat Seyahatleri
Bağımsız seyahat etme arzusu tekne ve yat seyahatlerine olan ilgiyi arttıracak. Seyahat severler kendi aileleriyle ve sadece yakın arkadaş gruplarıyla tatil yapmak isteyecek. Özellikle bahar-yaz aylarında mavi yolculuk ön planda olacak. Güvenilir acenteler ile hijyen koşullarına güvenilen teknelerle koy koy dolaşmak, denizin üzerinde günleri geçirmek büyük ilgi görecek.
Glamping
Her ne kadar son yıllarda adından sıkça söz edilmeye başlansa da “glamping” tatillerinin gerçek yükselişi salgından sonra gerçekleşecek. Hem doğada olmak hem de alıştığı lüksten vazgeçmek istemeyen gezginler konforlu kamplara ilgi duyacak. Kamp tatillerini yeniden tanımlayan; her türlü konfor ve lüksü sunabilen glamping adresleri gelecek yıllarda seyahat trendleri arasında hep üst sıralarda olacak.