Aslında her şey 11 Eylül 2001 günü başladı. Pek çoklarına göre “Dünyanın merkezi” sayılan New York’ta bulunan Dünya Ticaret Merkezi ikiz kulelerinin tüm dünyanın gözü önünde yerle bir olduğu o anlarda… Terörün günlük hayatımızı ve alışkanlıklarımızı nasıl bir anda değiştirdiğini gördüğümüz o günlerden yaklaşık 15 sene sonra da, maalesef toplumsal bellekten kolay kolay silinmeyecek kadar korkunç terör olaylarına tanıklık ettik.
Gerek ülkemizde, gerekse Avrupa’da (Son olarak Orlando saldırısı ile Amerika’da) yaşanan bu travmatik olaylar başta insan hayatını, daha sonra da birey hak ve özgürlüklerini hissedilir şekilde tehdit eder hale geldi. Daha önceleri korkusuzca yapılan Orta Doğu seyahatleri tamamen askıya alınmaya, spor / sanat organizasyonları için planlanan seyahatler iptal edilmeye; hatta Avrupa’daki büyük merkezlere gitmek için bile iki kere düşünülmeye başladı.
Peki acaba tüm dünyayı tehdit eden terörizm nedeniyle seyahat özgürlüğümüzden vazgeçmek doğru mu? Ya da mevcut ortamda terör endişesini minimuma indirmek için neler yapabiliriz? Jabiroo olarak bu sorulara yanıt bulmaya çalıştık.
Danimarka
Terör saldırılarından tamamen yalıtılmış destinasyonlar var mı?
8 Haziran 2016 tarihinde yayınlanan Global Peace Index 2016 raporuna göre, güncel duruma göre “Dünyanın en güvenli ülkeleri” sırasıyla şöyle:
- İzlanda
- Danimarka
- Avusturya
- Yeni Zelanda
- Portekiz
- Çek Cumhuriyeti
- İsviçre
- Kanada
- Japonya
- Finlandiya
- Slovenya
İlgili ülkelerde şimdiye kadar yaşanan terör, hırsızlık, gasp, taciz ve doğal afet vb. istenmeyen olayların istatistiksel yorumlaması ile hazırlanan rapora göre İzlanda dünyanın en güvenli ülkesi.
İzlanda
Terör korkusu yaşamadan seyahat etmenin bir yolu var mı?
İnternetten bir dakika bile uzak kalamadığımız bu çağda, gün içinde olası terör saldırıları ile ilgili pek çok doğru / yanlış bilgiye maruz kalıyoruz. Hal böyleyken, her an her yerde bir tehditle karşılaşacağımızı düşünerek seyahat planı yapmaktan korkuyor hatta evden çıkmaya bile çekinir hale geliyoruz. Ancak dışarıda, hayatın her şeye ve tüm olumsuzluklara rağmen devam ettiğini unutmayarak aşağıdaki hususlara dikkat ederek seyahat planlarınızı gerçekleştirebilirsiniz:
Risk faktörlerini iyi analiz edin
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, dünyada yoğun terör riski altında bulunan / son derece güvenli olan pek çok bölge var. Bu bölgelerde yaşananları, güncel riskleri ve tehlike faktörleri konusunda yetkili ağızlardan çıkan bilgiler dışındaki bilgilere itibar etmeyin. Çünkü terörün bir diğer amacı da, ortada bir saldırı ihtimali olmasa da toplumu paniğe ve kaosa sürüklemektir.
Bu yüzden seyahatinizi planlamadan ve yola çıkmadan önce ülkenizin ve gideceğiniz ülkenin büyükelçiliklerinin web sitelerinde yayınladıkları güncel uyarıları inceleyin ve gelişmeleri mümkün olduğunca manipüle olmadan takip etmeye çalışın. Örneğin bazı ülkeler güvensiz gibi görünse de bu durum bölgesel olabilir. Yani Lübnan’ın Beyrut kenti ile Baalbek kenti arasındaki risk farklı olacaktır.
Japonya
Acil durumlarda ne yapacağınız hakkında bilgilenin
En kötü senaryoyu düşünüp bu gibi durumlarla ilgili bilgilenmek her zaman için iyidir ve kendinizi güvende hissetmenizi sağlar. Bu yüzden yola çıkmadan önce gideceğiniz yerde bulunan konsoloslukların iletişim bilgilerini daima yanınızda taşıyın ve gideceğiniz ülkede iletişiminizin kesintiye uğramaması için kendi telefon hattınızı yedekte tutarak yerel bir telefon hattı edinin.
Ayrıca büyükelçiliklerin yayınladığı bilgilendirici PDF dokümanlardan, olası saldırılar karşısında neler yapabileceğinizi öğrenin.
Alternatif planlar yapın
Gittiğiniz yerde seçeceğiniz otelden gideceğiniz yerlere kadar akıllıca planlamalar yapın. Yani o ülkede tam bir turist gibi davranmaksa, yerel halk gibi takılın. Örneğin ağzına kadar yabancı turistlerle dolu geniş meydanlar, stadyumlar ve şehrin göbeğinde bulunan resort otellerde risk daima daha yüksektir. Ancak bunlar yerine çok popüler olmayan lokasyonlarda bulunan butik otellerde kalıp, yerellerin tercih ettiği mekanları tercih etmek daha rahat etmenizi sağlayacaktır.
Kanada
Hislerinize güvenin
Seyahat planlarken ya da yola çıkarken her şeyden önce hislerinize güvenin! Medya ya da çevrenizdeki insanlar ne derse desin, eğer siz korkmuyorsanız muhtemelen hayatınızda yaşadığınız en özel seyahat deneyimini yaşayabilirsiniz. Ancak seyahatinizle ilgili aklınızda ve kalbinizde sizi huzursuz eden bir şeyler varsa bir kez daha düşünmenizde fayda var demektir.
